SİVAS KANGAL

   Kangal köpeği insanlara gönülden bir dost olduğunu ispatlamakla kalmamış olup,taşıdığı üstün meziyetlerle canlı bir silah haline gelmiştir;

   Cesareti,üstün zekası,kuvveti,sağlam performasyonu ve verilen emirleri yerine getirme sorumluluğunu taşıyan,mütevazi bir köpek olan Kangal türünün yurt içi ve gerekse yurt dışında ünlenmesi sonucu gelişi güzel köpeklerden elde edilen yavrular Kangal köpeği gibi ihtiyaç sahiplerine astronomik fiyatlarla satılmaktadır.Bu tür hareketler Kangal türünün geleceğini tehlikeye düşüreceği endişesi ile,1988 yılında Kangal Kaymakamlığı tarafından Köpek Üretme ve Yetiştirme Çiftliği kurulmasını zorunlu hale getirmiştir.

Chilek

Pasha

KANGALIN GEÇMİŞİ

   İnsanlar hayatlarını idame ettirebilmek için önce karınlarının doyması gerektiğini anlamışlar ve bu amaçla kendilerine zeki,kuvvetli,cesur ve o derece sadık bir yardımcı aramışlardır.

    Hakiki köpek türü Canis Familiaris kanını taşımakta olup ancak doğada mevcut bazı yapısı itibarı ile köpeğe benzeyen (Dingo,Çakal,Kurt ) türleride vardır.Ancak bu türlerde hakiki köpekte gördüğümüz ruh ve karakter yapısını,cesaret ve sadakatı bulmak mümkün değildir. Kurt,Çakal,Sırtlan gibi türlerle,hakiki kan hatları ve uyuşmaları dikkate alınmaksızın ,birleştirilerek yüzlerce köpek türleri üretilmiştir. Bu bilinçsizce katliamlardan ,vasıflarını koruyarak kurtulan köpek türlerinin başında Türk Çoban köpeği olarak literatürlerde çok kısa olarak değinilen KANGAL Köpeği gelmektedir.

KANGAL KÖPEĞİ

   Vatanı Türkiye olup ,Orta Anadolu’dan kökenine almış ,Sivas ilimize ,özellikle Kangal ilçesinde birinci derecede kan taşıyan saf numuneleri bulunmakla beraber ,gerek Sivas’a yakın iller gerekse Trakya’dan Kars’a kadar olan bölgede Kangal köpeğinin çeşitli varyetelerini görmek mümkündür.

   Kangal köpeği ,ortalama 35-45 kg. ağırlıkta 85-80 cm. yükseklikte iyi bir bakımla ölçüler dahada gelişir,renkleri genel olarak beyaz veya porselen beyazıdır.Ancak kırçıl ve sarımsı renkleri de nadiren rastlanır.Bunu ağız çevresi kulak uçları ve göz etrafı siyahtır.Gözleri ceylan gözü kadar çekici parlaktır.Yüz şekli aynı bir aslanı andırır. Göğüsleri geniş ve gelişmiştir.Kas eklem ve kemik yapıları kusursuzi,kuyruk helezon şeklinde kıvrılmıltır.Koku alma duyusu diger köpekler göre daha üstündür.Ayrıca,kuvvet,dikkat ve cesareti ile bugün her ülkede aranan en soylu bir tür haline gelmiştir.Bunlara ilaveten sadakati ve görev anlayışıyla da dikkati çekmektedir. Bütün köpek türleri içinde yabani kurta karşı gelen ve onu yıldıran tek köpek türüdür. Bütün bu yeteneklerine rağmen çok sakin ve mütevazi bir görünümü vardır. Ancak verilen görevi mutlaka başarır ve sorumluluğu altındaki canlı veya cansız herşeyi hayatı pahasına korur.Zekası ve öğrenme kabiliyeti yönünden de hiçbir köpek türünden arkada degildir.Her türlü gıdayı mükemmel değerlendirir.Ancak,dengeli beslenenler daha cüsseli ve kuvvetli olmaktadır.Yüzyılların ihmalina ve hatta ilkel düşüncelerin onu çöplüğe itmesine rağmen ne ırk vasıflarından ve ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir.Kan asaletine çok bağlıdır. Doğada serbest iken başka bir tür karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir.1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.Koyun sürülerini çobansız dahi gözetir.

   Bu üstün yetenekleri nedeniyle bugün İngiltere ve Amerika’da tüm askeri ve polis kuruluşlarında aranılan bir düzeye erişmiştir.Hatta İngiltere’de Türk Çoban Köpeğini ( Kangal ) koruyacak özel sendika ve dernek kurulmuştur.

   Çok kısabir gelecekte bütün ülkelerde Kangal köpeğinin baş sırayı alacağından asla şüphemiz yoktur.

KÖPEK BAKIMI

   Köpek yetiştirme ve eğitiminde bakım en büyük rolü oynar.Köpek bakımı altında günlük beden temizliği, yemeği,suyu,barınağı ve kullandığı malzemelerle tüm sağlığıyla ilgili konular işlenecektir.

   Herşeyden önce sağlıklı ve soylu bir köpek edinmek gerekir.Aslında köpekte aynı insan gibi kan saflığıyla değer kazanır. Soyu,kanı belirsiz bir köpek aynen nankör insanlara benzer.Bunlar da insanlar gibi çıkarı bittiğ anda davranışları deral değişir. Böyle bir köpeğin dostluğuna ve sadakatine asla güven olmaz.

   Karnının doyduğu kapıya ihanet eder,karnını doyuran kimseye veya yakınlarına saldırır.

   Bu nedenle önce soyu ve kan asalati olan bir köpek edinmek şarttır.

KÖPEKLERİN GÜNLÜK BAKIMI

  Özellikle dışarda kulubede barındırılan bekçilik gibi görevler yapan köpeklerin ;sağlığını korumak için Tımar denilen temizliğin hergün bir defa uygulanması gerekir.

  Tımar için çeşitli fırçalar yapılmıştır.İçlerinde madeni telli olanlarda vardır.Köpeğin tüyleri uzun ve sert ise madeni fırçalar kullanılmalıdır.Fırça,önce tüy yatımı tersine sonra tüy yatımı yönüne olmalı,üzeri tüm vücut bölgelerini tarayacak şekilde ugulanmalıdır.Fırçalama esnasında kırılan veya dökülen kıllar parmak uçları deride bir tarak gibi kullanılarak temizlenmelidir.

  Tüyleri yumuşak ve çok dökülen köpeklerde,parmaklar açık bir durumda el suya batirilarak ve ıslak şekilde vücut tarak gibi taranarak temizlenmelidir.Keza bu suyun içine Veteriner Hekim’in tavsiye edeceği dezenfektan bir maddede katılabilir. Bu el masajlarından sonra bütün vücut birdefa fırçalanıp özel taraklarla taranmalıdır.

  Köpeği sık sık yıkayarak temizlemek sağlığı yönünden zararlıdır.Çünkü köpeklerde deride ter bezi yoktur, bol miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deriye yumuşaklık ve tüylere parlaklık verir. Bol yıkama deriyi kurutur,çatlatır,tüyleri donuklaştırır. Ayrıca çeşitli deri hastalılarına zemin hazırlar.

  Yıkama işleri Veteriner Hekim’in uygun gördüğü hallerde saf zeytin yağı ile yapılmış sabunlarla ve ılık suyla yapılmalıdır.

  Köpeğin vücut bakımını incelerken bazı organlarla sağlık arasındaki ilgiye de kısaca değinmek gerekir. Bir köpeğin sağlığı,bazı organlarına bakılarak kolayca anlaşılır.

GEBELİK DOĞUM VE LOHUSALIK ZAMANLARINDA VE YAVRULARDA ALINACAK ÖNLEMLER

  Gebelik süresi köpeklerde 58-63,gebeliğin 5. Haftasından itibaren köpeklere görev verilmemelidir. Ayrıca başka köpeklerden uzak tutulmalı ve bu zamanlarda çok kıskanç ve hırçın olacağından,onlarla dolaşması önlenmelidir.Çok sıcak ve soğuktan korunmalı ,koşmaya ve yüksek veya uzun atlamalarla ilgili eğitimi ve sporlara izin verilmemeli,genellikle günde 2-3 defa şişmanlatmayacak ve ancak Veteriner Hekim tarafından önerilerek içinde mutlaka A ve D vitaminleri bulunan kaliteli gıdalarla beslenmelidir.Meydana gelecek aksilikte Veteriner Hekime müracaat edilmelidir.

  Köpekler doğumdan önce dış parazitlerden de tamamen arıtılmalıdır.Doğuma yakın zamanda doğum yeri hazırlanarak doğumun gerçkeleşmesi beklenmelidir.Meydana gelecek aksilikte Veteriner Hekim’e müracaat edilmelidir.

  Yavrulu analar süt emzirme döneminde çok iyi beslenmelidir.Yavruların normal olarak 2 ay kadar anaları ile kalmaları uygun olur.Ancak 4 haftalık yavru önüne konulan bir sütü kolaylıkla içer,hafif sulu gıdaları da ağır ağır alıştırılarak alabilir.

KÖPEKLERDE KULLANILAN MALZEMELER VE BAKIMI

  Köpeklerin gerek yaşamları ile ilgili olarak ve gerekse eğitimleri esnasında kullanılmak amacıyla bir kısım malzemeye ihtiyaç vardır.

  1. Yemek Kabı: Krom çelikten yapılmış,kalın cidarlı ve 3 litre kapasiteli olup ,köpek yiyecegini etrafa dökmeden rahatlıkla yiyebilir.Bu kap her yemekten sonra sabunlu suyla iyice yıkanıp bol suyla durulanmalıdır.
  2. Su Kabı: Bu malzeme paslanmaz çelik ve galvanizli sactan yapılmalıdır. Ancal beton veya mermer olanlarda vardır. Su kabı en az 15 litre olmalıdır.Her an temiz tutlmalı ve taze suyla dolu bulundurulmalıdır.Kış mevsiminde ılık su verilmelidir.
  3. Deri Tasmağı: 75 cm. uzunlukta 2-3 cm. eninde 5 mm. Kalınlığında yumuşak köseleden yapılmıştır. Köpeğin boyun çapına göre ayarlanabilir durumdadır.Tasma boynuna iki parmak genişliğinda takılmalıdır,yani ne kolayca çıkmalı nede boynuna sıkacak şekilde tutulmalı.Bu tasma köpeği yedekte gezdirek veya bir yere bağlamak yahutta saldırganlık eğitiminde sevk kayışı ile birlikte kullanılmalıdır.
  4. Sevk Kayışı: Köpeği sevk için kullanılan bir gereçtir.Deriden ve ipten dokunmuş olanları vardır.bür ucunda tasmaya iliştirilmek amacıyla yerleştirilen bir sandal ve diğer taraftan elin bileğine geçecek şekilde ayarlanmış bir halka bulunur.Normal uzunluğu 150 cm.,eni 2 cm. ve kalınlığı 6.8 mm olmalıdır.
  5. Bağlama Zinciri: Köpeği kulubeye veya arazide herhangi bir yere amacıyla kullanılır.Bağlama zinciri mutlaka deri tasma ile birlikte kullanılmalıdır. En az iki metre uzunluğunda olmalıdır.Bu zincirin bir ucunda 5 cm. bir halka ve diğer ucunda deri tasmaya bağlanacak bir mandal ve orta kısmında ise birkaç adet fırdöndü bulunur.
  6. Ağızlık: Köpeğin etrafındaki canlılara zarar vermesini önlemek için kullanılan özel bir gereçtir. Köpeğin toplum içinde gezdirilmesi araba içine nakledilmesi,gerekli sağlık muayenesi ile aşı uygulamaları esnasında kullnılır. Ağızlığın yapıldığı kayış yumuşak deriden olmalıdır.
  7. Tarak: Paslanmaz madenden yapılmış ve dişler arasında 1 mm açıklık bulunan gereçlerdir.
  8. Mandal: Deri veya bez sevk kayışları ile bağlama zincirlerini tasmaya tesbit etmeye yarar. Mümkün olduğu kadar kuvvetli mandallar tercih edilmelidir.

MALZEMELERİN BAKIMI

  Deri malzemeler özel sabunları ile yıkayıp kurulanmalıdır.Yine özel deri pomatlarıyla ayda iki defa iyice ovulmalıdır.Metal malzemeler silinip madeni ince bir yağla yağlanmalıdır.

KÖPEK BARINAKLARI

  Köpekler için yapılan kulubeler ağaç veya betoname olarak yapılabilir.Ağaçtan yapılanlar 3cm. yükseklikte 4 ayak üzerinde oturtulur. Kulubeler yemek ve yatma bölümü içerem iki kısımdan oluşur. Çatı kısmı meyilli olup öne doğru 65 cm. çıkıntılı bir gölgelik kısmı bulunmalıdır.Ağaç akşam çivi ile değil birbirine geçmeli ve tutkalla yapıştırılmalıdır.Ancak aralarında 1 mm dahi olsa açıklık bulunmamalıdır.Çünkü bu açıklıklar parazitler için bir sığınma yeri olabilir.Kulubede 80-100 cm. boyutlarında 10 cm. yükseklikte köpeklerin ayakları giremeyecek şekilde 2.5X5 cm. ızgaradan oluşan bir seki bulunmaktadır.Bu yataklığın üzeri yaz ve kış kuru temiz bir otla örtülmelidir.

  Her kulube önünde 4m2 den küçük olmayacak şekilde köpek gezinti bölümü bulunmalı,bu bölgenin 170-180 cm. yükseklikte kafes teliyle çevrilmesi ve zeminin beton olması gerekir.

  Kulubeler bataklık olmayan kuru bir arazi zemin üzerinde bulunmalı,sakin ve serin bir yere kurulmalıdır.

KÖPEKLERİN BESLENMESİ

  Kangal Köpekleri yal denilen un bulamacıyla yaşamlarını sürdürürler. Hakiki köpek türleri uyum sağladıkları ortamdaki bu özel beslenme ile sağlıklarını ve ırk vasıflarını korurlar. Bu nedenledir ki; köpek beslenmesi aslında fazla abartılacak bir problem değildir. Yani köpekler günümüzde olduğu gibi bilimsel beslenme ile yaşamlarını korusalardı,bugün ekmeğe dahi muhtaç fakir fukaranın kapısında bu soylu varlıkları göremeyecegimiz gibi köpeğin yeryüzünde tutunmasıda mümkün olmazdı.

  Buna rağmen bir köpeğin bilimsel metotlarla beslenmesi ona yalnız sağlık açısından farklılık getiriyor. Ayrıca zeka gücünün gelişmesi ve dolayısıyla verilen görevlerin başarılması yönünden büyük ölçüde etkili oluyor.Bilindiği gibi köpekler et yiyiciler ailesine giren canlılardır.Ancak bu bağlantı köpeğin yalnız etle besleneceği anlamını taşımaz.Çünkü diğer canlılar gibi köpeklerin beslenmesinde Proteinler,karbonhidratlar,ağlar,mineral maddeler ve Vitaminlergibi 5 temel beyin maddeleri önemli rol oynar.

  Köpeklerin besin ihtiyaçları iklim şartları ve yaptığı işin özelliği,vücut yapısı,gebelik ve emzirme durumlarına göre değişir.

  1. Proteinler: Canlı bir vücudun temel yapı taşlarıdır.Günlük rasyonlarda protein miktarı rasyon kuru maddesinin ortalama %25 inin üstünde bulunması gerekir.Köpeklerde günlük ihtiyaç olarak 1 kg. vücut ağırlığı için 5 gr. Protein hesap edilmelidir.Etli yiyeceklerde rasyondan 1/3 oranında bulunması ve az pişmiş ve kuşbaşı şeklinde verilmelidir. Kıyma sindirilmeden mideyi terk etmesi nedeniyle verilmemelidir.
  2. Karbonhidratlar: Karbonhidratlar mineral madde metabolizmasına olan etkileri nedeniyle köpek rasyonlarında yer almaları şarttır.Karbonhidratlar bağırsakları harekete geçirmek için lazım olan kitleyi sağlar. Enerji meydana getiririler. Vücut için gerekli vitamin veya mineral maddeleri kısmen karşılarlar ve ayrıca protein ihtiyacına destek olurlar.
  3. Yağlar: Kalori sağlamak ve yağda eriyen vitaminleri değerlendirmek bakımından önemlidir.Bir rasyondaki yağ oranı %7-10 olmalıdır.
  4. Mineral Maddeler: Köpekler Kalsiyum,Fosfor,Flor,İyot,Manganez,Kobalt ve Çinko ya ihtiyaç duyarlar.Kalsiyum rasyonda en düşük olarak % 1 oranında bulunmalıdır. Kalsiyum daha çok süt,peynir ve yeşil sebzelerde bol bulunur.Sebzeler suda pişirildikten sonra verilecekse suyuyla birlikte verilmelidir.

YAVRULARIN BESLENMESİ

  Yavrular doğar doğmaz içgüdüleriyle analarını bulurlar.Eğer yavru sayısı fazla ve anayıda beslemek için ailenin ekonomik gücü yetersiz ise 9-13 günde gözleri açılır,2. Hafta yürümeye başlar,3. Haftadan itibaren etraflari ile ilgileri artar,4.haftadan itibaren önlerine konan sütü içerler.Yavrulara doğumun ikinci ayına kadar ana sütü vermek uygun olur.Ancak 4.hafta sonunda ana yavru temasını 2-3 olarak kısıtlamalı ve her geçen gün beraber kaldıkları süreyi daha da azaltarak süt kesimi birden yapılmamalıdır.Çünkü bu durum yavrularda enteritlere ,mide bağırsak bozukluklarına romatizma ve hayvanın gelişmemesine neden olur. 4.haftadan sonra ya biberonla veya tabak içinde süt veya et suyu verilmelidir.

  Yavrular,6 haftada dişlerin gelişmesi tamalanır.Bu nedenle et suyu içine iyi pişmiş ve kemik ununa bulandırılmış çok ufak et parçaları ve yumuşak kıkırdaklı kemik ilave edilmelidir.Bu yiyeceklerine bir iki damla balık yağı katılması iyi olur. 8.haftadan itibaren gelişmelerini tamamlayıncaya kadar et ve bitkisel besinler karma olarak verilmelidir.Bitkisel besinler Vitamin B,mineral madde ihtiyacının karşılanmasını,ayrıca yağ,kalsiyum,potasyum emilme değerlendirilmesini sağlarlar.

  Bir köpek yavrusunu yalnız inek sütüyle beslemek doğru olmaz.Çünkü,Köpek sütü inek sütünden yapı itibariyle çok zengin ve biyolojik değerleri yönünden de çok üstündür. Bu nedenle süt diiğer besinlerle takviye edilerek verilmelidir.Yavrulara 6.haftadan 3 aya kadar günde 4 defa,3 aydan 6 aya kadar günde 3 defa ,6 aydan 12 aya kadar günde 2 defa ,12.aydan sonra günde bir defa yemek verilmelidir.Köpek 8 haftalık oluncaya kadar sabahları 250 gr. Süt çalkalanmış yumurta ,beş adet şeker ,öğleyin vücut yaspısına göre et,un,sebze verilmelidir.Saat 16.00 da sabah kahvaltısı tamamlanır.Saat 12.00 da ise öğle yemeğiaynen tekrarlanmalı,bu rasyon 5.aya kadar devam etmeli ve 5.aydan 1 yaşına kadar ise verilen yumurta kesilmelidir. Ancak süt ve et artırılmalıdır.

  Sebze ise yine pişmiş hale suyu ile birlikte yedirilmelidir.Yemekler ılık verilmeli ,bozulmuş kokuşmuş olmamalı ve yiyecek kapları öğün sonunda yıkanarak temizlenmelidir. Köpekler 18 aylıktan sonraerişkin döneme girer.Bu dönemde;günde 1 defa cüssesine göre azami 2 kg. kadar bir yemek verilmelidir.Bu yemek rasyonunun 1/3 ü karbonhidrat,sebze,1/3 de su olmalıdır.Köpek çok zayıfsa,rasyon bir adet yumurta 250 gr. süt ilave edilmelidir. Yemekler köpeklere görevden sonraverilmeli,genel olarak kış mevsminde saat 16.00 da ,yaz mevsiminde ise 17.30 da verilmesi uygun olur.

KANGAL KÖPEKLERİ İÇİN UYGULANACAK RASYON

  Yukarıda açıklanan rasyonlar dikkatle incelendiğinde ;her birinin içinde saf insan gıdası olan et,süt,yumurta ve ekmek buunduğu görülecektir.Bu nedenle ;ülkemiz genel ekonomik yapısına uygun düşmeyen böyle rasyonları ve hatta bugünkü dünya koşulları altında çok zengiülkelerde dahi bu içerikteki rasyona ilgi duyulması da normal olamaz .

  Kangal köpekleri için en ideal ve ekonomik olması sebebi ile aşağıda verilen 2 rasyon örneğinden birisi tercih edilerek,belirtilen miktarlarda köpeklere verilmesi yeterli faydayı sağlayacaktır.

1 NOLU RASYON 100 KG. İÇİN

 

2 NOLU RASYON 100 KG. İÇİN

 

MISIR UNU

35 KG.

MISIR UNU

35 KG.

BUĞDAY UNU

15 KG.

BUĞDAY KEPEĞİ

17 KG.

BUĞDAY KEPEĞİ

12 KG.

BUĞDAY UNU

10 KG.

ET KEMİK UNU

12 KG.

ET KEMİK UNU

22 KG.

BALIK UNU

10 KG.

BALIK UNU

14 KG.

SÜT TOZU

14 KG.

KEMİK UNU

1 KG.

KEMİK UNU

1 KG.

TUZ

1 KG.

TUZ

1 KG.

 

 

Her iki rasyondan biri tercih edildiğinde ;

10 kg. canlı ağırlık için 1 defa 750 gr.

15 kg.  “   “  “   “   1000 gr.

20 kg.  “   “   “   “   1200 gr.

30 kg . “   “   “   “   2000 gr.

45 kg.  “   “   “   “   2500 gr. verilir.

  Rasyon hazırlanırken dikkat edilecek en önemli nokta,ununun ince un halinde öğütülmesidir. Çünkü iri daneli unlar köpekler tarafından öğütülmemektedir. 1 nolu rasyonun gebe ve emzirme dönemindeki erişkin köpeklere verilmesi daha yararlı olur. 4.haftalıktan itibaren yavrulara günde 25 gr. dan başlayarak ve yavaş yavaş alıştırmak şartı ile ,8 haftada 150 gr. kadar çıkartılarak bu rasyon uygulanmalıdır.Ancak ,rasyon süt veya sebze suyu ile karıştırılarak verilmelidir.5 aylıktan itibaren 300 gr 1 yaşına kadarda diğer yemlerine ilaveten 600 gr. bu rasyondan köpek yavrularına yedirilmesi çok faydalıdır. 5 aya kadar rasyona ekonomik güç yeterli ise,yumurta katılması da tavsiye edilir.

İNSAN VE KÖPEK SAĞLIĞI AÇISINDAN UYULMASI GEREKEN NOKTALAR

  Hayvanları sevmek onlarla iyi ilişkiler kurmak ve onları kendimize bağlamak,mutlaka sevgiye ve iyi niyete dayanır.Bunu da gerçekleştirmek için köpeği sevmek,okşamak şarttır.Bu yaklaşımlar sonucuda köpeklerden insanlara geçebilecek hayati tehlike olan tohum hastalıkları da göze almak gerekir.Bu tür hastalıklardan korunmak için,gerekli bazı tedbirlere de değinmek gerekir.

  • 6 haftalıktan itibaren her yavruya parazit tedavisi yapılmalıdır.
  • Alınması gereken ilk tedbire ilaveten köpeklere dokunduktan sonra mutlaka eller bol suyla yıkanmalıdır ki,köpekten insana geçebilecek gerek mikrobik ve gerekse paraziter hastalıkların önlenmesi sağlanabilsin.
  • Echinococcus denilen bir parazit vardir ki ,insana sinsi bir şekilde girer.İlaçla tedavisi mümkün olmayan iç organlarda, hatta beyinde içi su dolu keselerin oluşmasına neden olur. Bu durum daha çok kontrolsüz beslenme yapılan parazitin keselerini ihtiva eden karaciğer,akciğer gibi iç organların verildiği köpeklerde görülür.Köpek korunmada açılan keselerden meydana gelecek olan parazitlerin köpek bağırsağında ergin hale gelerek köpekte bulunduğu sürece devamlı yumurta yaparak çevreyi kirletir. Bu yumurtalar çeşitli verilerle ( dokunma,tozlu hava,yiyecek ve içecekler ),insan vücuduna girerek yukarıda da bahsettiğimiz gibi ilaçla tedavisi mümkün olmayan kistleri meydana getirir.

Hazırlayan : Veteriner Hekim Önder ÇİÇEKOĞLU

Photos by: Sue KOCHER

ANA SAYFA